Annelik kimliği, biz kadınlara tarifi mümkün olmayan bir mutluluk verir. Fakat bir yandan bu mutluluğu yaşarken, diğer taraftan yeni hayatımıza adaptasyon sürecimiz ve bebek bakımı ile ilgili yetersiz hissetmemiz, hayatımızın belki de en güzel sürecini biraz stresli geçirmemize neden olabiliyor.
Halbuki bu süreçte nelerle karşılaşabileceğinizi ve bu durumlar karşısında neler yapmanız gerektiğini bilirseniz, bebeğinizle birlikte ilk günlerinizi daha konforlu ve mutlu geçirirsiniz. İşte, ilk 40 günde size yardımcı olacak o bilgiler…
En sağlıklı olan, elbette bebeğin anne sütüyle beslenmesidir. Neredeyse tüm sağlık otoriteleri, bebeklerin ilk 6 ay anne sütü ile beslenmesini, 6. aydan sonra ise uygun ek gıdalara başlayarak emzirmenin ortalama 2 yaşına kadar devam ettirilmesi gerektiğini tavsiye etmektedir.
Doğumdan sonra gelen ve kolostrum olarak adlandırılan ilk süt ise, bebeğin ilk aşısı olarak kabul edilmektedir. Çünkü içeriğinde, sadece anne sütünde bulunan inanılmaz faydalı proteinler barındırır. Bu nedenle eğer tıbbi problemler söz konusu değilse, doğumdan hemen sonra bebeğinizi anne sütü ile beslemeye başlamalısınız.
Yenidoğan bebeklerin 2 – 2,5 saatte bir emzirilmesi önerilmektedir. Aksi halde bebeğin kan şekeri düşebilir ve sarılık olma ihtimali artar. Bu nedenle emzirme aralarını 2,5 saatten fazla açmamanız tavsiye edilmektedir.
Bazı tıbbi problemler nedeniyle doğumdan sonra emzirme eylemi gerçekleştirilemeyebilir ve mama kullanımı söz konusu olabilir. Bu gibi durumlarda tercih edeceğiniz mamanın içeriğini kontrol etmeli ve anne sütüne en yakın olan markayı kullanmalısınız. Bu konuyla ilgili sizi en iyi yönlendirecek kişi bebeğinizin doktoru olacaktır.
Pek çok mamanın üzerinde nasıl hazırlanması gerektiği ile ilgili bilgiler yer alır. Ama hemen hemen hepsinin hazırlanış şekli aynıdır; 30 cc su için 1 ölçek mama kullanılır. Olması gerekenden fazla veya az mama kullanmanız, mamanın besin değerinin kaybolmasına veya ishal/kabızlık gibi sorunlarla karşılaşmanıza neden olabileceği için, mutlaka mamanın üzerinde yazan direktiflere uyarak hazırlamalısınız.
Mamayı kaynatılmış suda hazırlamalı, kalan mamayı bir sonraki öğünde vermemelisiniz. Bakteri oluşumunu önlemek için ise biberonu her beslenme sonrasında organik biberon temizleyici ile artık kalmadan temizlemelisiniz.
Enfeksiyon ajanlarının vücuda en kolay girebileceği yerlerden biri de yenidoğanın göbek bölgesidir. Ancak uygun bakım ile enfeksiyon riskini önemli oranda azaltabilirsiniz.
Göbek bağı bakımının temel kuralı, bölgenin kuru ve steril tutulmasıdır. Bu nedenle doktorlar, göbek bağı düşene kadar bebeklerin yıkanmaması gerektiğini, bu süreçte nemli bir bez yardımıyla vücudunun silinebileceğini belirtirler. Göbek bağı düşene kadar doktorunuzun önerdiği antiseptik solüsyon ile bölgenin temizliğini yapabilirsiniz. Gün geçtikçe kurumaya ve kararmaya başlayacak olan kordon bağı, ortalama 1 – 2 hafta içinde kendiliğinden düşecektir.
Yenidoğan bebeği yıkamak, taze annelerin en çekindiği rutinlerden biridir. Bebeğin çok minik olması, yanlış bir hareketle bebeğe zarar verebilecek olma ihtimali, bu çekincenin ana sebepleridir. Ancak birkaç yıkamadan sonra, sürecin aslında tahmin ettiğiniz kadar zor olmadığını göreceksiniz.
Acemiliğinizi atana kadar yanınızda biri ile yıkamanız kendinize olan güveninizi artırır. Bu nedenle ilk banyoda annenizden veya eşinizden yardım alabilirsiniz. Yıkamaya geçmeden önce, ihtiyacınız olacak tüm malzemeleri hazırlamanız da banyo sırasında daha rahat etmenizi sağlar. İhtiyacınız olacak malzemeleri ve adım adım yenidoğan banyosunu Banyo esnasında kullanabileceğiniz göz yakmayan, organik şampuanımızı incelemek için de buraya tıklayabilirsiniz.
Bebeğinizin sağlığı için yıkayacağınız odanın 22 – 24 derece olmasına, su sıcaklığının ise 36,5 – 37 derece olmasına dikkat etmelisiniz. Suyun sıcaklığını termometle ile ölçebileceğiniz gibi dirseğinizle de kontrol edebilirsiniz.
Bebeklerin ciltlerindeki yağ oranı, biz yetişkinlere göre daha düşüktür. Bu nedenle çok çabuk üşürler. Isı kaybı da baş bölgesinde daha hızlı olduğu için, bebeğinizin önce vücudunuz yıkayıp daha sonra başını yıkamak ve banyoyu sonlandırmak en doğru tercih olacaktır. Bebek banyo süresinin toplam 10 dakikayı geçmemesine dikkat edilmelidir.
Bebek masajı; bebeğin uyku kalitesini arttırır, bağışıklık sistemini güçlendirir, gaz sancısını hafifletir ve dolaşım sistemini uyarır. Aynı zamanda anne ile bebek arasında duygusal bağın güçlenmesine yardımcı olur. Bu nedenle doğumdan sonraki ilk aylar, masajın günlük rutinde yer alması çok önemlidir. Peki, ne zaman ve nasıl yapmalısınız?
Bebeğin uykuya geçişini kolaylaştırmak için masaj için uygun vakit, banyo sonrasıdır. Bu esnada bebek ne aç ne tok olmalıdır. Masajın yapılacağı yüzey ise sünger, plastik ve yün gibi rahatsız edici malzemelerden olmamalı, mümkünse pamuklu bir havlu tercih edilmelidir. Annenin tırnakları ise olası kazalara karşı kısa tutulmalıdır. Masaj esnasında bebek yağının bebeğinizin ağzına ve gözüne gelmemesi için de gerekli önlemler alınmalıdır.
Bebeğinizle göz teması kurmanız, duygusal iletişim için önemlidir. Masaja başlamadan önce bebeğinize kendini güvende hissettirmek için onunla göz teması kurabilir, ninniler söyleyebilirsiniz.
Genel olarak masaj, aşağıdan yukarıya kan dolaşımını arttıracak şekilde olmalıdır. Karın bölgesinde ise göbek deliği etrafında, saat yönünde hafif dairesel hareketler yaparak bebeğinizin gazının çıkmasını sağlayabilirsiniz.
Yenidoğan bebeklerin sindirim sistemlerinin henüz gelişmemiş olması, sık sık gaz sancılarına neden olabilmektedir. Bununla birlikte yanlış besleme pozisyonu, annelerin gaz yapan yiyecekler tüketmesi veya erken dönemde ek gıdaya başlanması, bebeklerde gaz oluşmasını tetikler.
Gaz sancısı olan bebeği rahatlatmanın en basit yolu ise karnını hafifçe ovmaktır. Aynı şekilde sırtını sıvazlayarak da gazını çıkarmasına yardımcı olabilirsiniz. Bu anlamda, yukarıda bahsettiğimiz günlük bebek masajı bebeğinizin rahatlamasını sağlayacaktır.
Bununla birlikte, annenin emzirme dönemindeyken kuru fasulye ve lahana gibi gaz yapan yiyecekleri daha az miktarda tüketmesi, bebeğin 2 saatten az aralıklarla beslenmemesi, oda sıcaklığının ne yüksek ne de düşük olması ve 6. aydan önce ek gıdaya başlanılmaması gerekmektedir. Çünkü tüm bunlar, bebeklerde gaz sancısını tetikleyen önemli faktörlerdir.
Yenidoğan bebekler, gün içinde 2 – 6 kez idrar, 1 – 4 kez de kakalarını yapabilir. Kız bebeklerde ilk birkaç gün idrar ile birlikte pembe bir akıntı gelebilir. Bu durum, hamilelik esnasında anneden geçen hormonlar sebebi ile gerçekleşir. Yine ilk günlerde gelen ve mekonyum adı verilen kaka, koyu renkli ve yapışkan bir kıvamda olabilir. Tüm bunlar gayet normaldir.
Yenidoğan bebeklerin günde 8 – 12 kere bezinin değiştirilmesi gerekebilir. Ciltleri hassas olduğu için, pişik gibi cilt sorunları ile karşılaşmamak adına, sık sık bezinin değiştirilmesi sağlıklı olacaktır. Kullanılacak bezin bedenine uygun ve hava alıyor olmasına dikkat edilmelidir. Islak mendil ve pişik kremi kullanılacaksa, en doğal ürünler tercih edilmelidir. Eğer her alt değiştirme sırasında bebeğinizin poposunu yıkayacaksanız, sabun gibi tahriş edici malzemeler kullanmamalı, sadece saf su ile temizlik işlemini gerçekleştirmelisiniz.
Eski bir Şaman geleneği olan kırk uçurma, bebeğin sağlığı açısından kritik bir süreç olan ilk 40 günün tamamlanmasının ardından yapılan bir takım ritüellerdir. Dini bir adet olmasa da sosyal bağları güçlendirdiği için günümüzde hala sevilerek uygulanmaktadır.
Kırk uçurma, kırklama ya da kırk çıkarma olarak bilinen bu eski gelenek, genel olarak bebeğin 40. gününde anne ile yıkanması ve beraber aile gezmesine çıkmalarıdır. Ancak bu banyo esnasında ve aile gezisinde uygulanan birçok ritüel bulunur.
Gelenek olarak uygulanan 40 uçurmanın aslında bilimsel bir altyapısı da bulunur. Zira, doğumdan 40 gün sonra hem annenin vücudu toparlanmaya ve dikişleri iyileşmeye başlar, hem de bebek dış dünyaya adapte olmaya hazır hale gelir. Bu nedenle anne ile bebeğin ilk 6 hafta evde istirahat etmesinin uygun olacağı düşünülür.
Fakat bu durum, tamamen anne ve bebeğin sağlığına bağlı olarak değişmektedir. Doktorunuzdan onay alarak eski rutin günlerinize daha erken dönebilirsiniz.