Göbek bağı bakımı, bebeğin bağışıklık sistemini korumak ve çeşitli enfeksiyon risklerine engel olma açısından önem taşır. Doğum gerçekleşene kadar embriyo ile plasenta arasındaki bir köprü işlevini yerine getiren göbek bağı, beslenmeyi sağladığı gibi embriyonun oksijen ihtiyacını da karşılar. Doğum gerçekleştikten sonra bebek, anne sütü tüketmeye ve aktif solunum yapmaya başlayacağı için göbek bağına olan ihtiyaç ortadan kalkar. Yenidoğan göbek bağı, belli ölçülerde kesilerek alınır. Geriye kalan parça ise düğümlenerek, kuruyup kendi kendine düşeceği zaman beklenir.
Göbek bağının düşeceği zamana kadar, bu kordonun hijyenini sağlamak şarttır. Bağın nasıl olsa kuruyacak olması ya da doğum itibariyle herhangi bir işlevinin kalmaması önemli değildir. Bebeğin göbeğine bağlı bulunan göbek kordonu, tıpkı kol ve bacak gibi önemli bir uzuv olarak kabul edilmelidir. Çünkü bu kordon, yenidoğanın vücudu ile doğrudan temas halindedir ve hijyeninin aksatılması halinde birbirinden farklı bebek hastalıklarının ortaya çıkabilmesi mümkündür.
Göbek bağının ihtiyaç duyduğu bakım, rutin temizlik uygulamalarından ibarettir. Günlük olarak bebeğin göbek kordonunu temizlemeniz durumunda; çeşitli hastalıkların gelişme riski büyük ölçüde engellenmiş olur. Göbek bağı için yapılması gereken bakım özellikle bez değişimleri sırasında sağlanmalıdır.
Çünkü yenidoğan bebeklerin kendi dışkılarından ya da idrarlarından dolayı enfekte olmaları çok basittir. Henüz bağışıklık sistemi yeterli ölçüde gelişmiş olmayan bebekler, göbek bağı bakımı ihmal edilecek olursa birbirinden farklı belirtiler gösterebilir. Enfeksiyon belirtilerinin ortaya çıkmasını engelleyebilecek bakım uygulamaları ise genel olarak ikiye ayrılır. Bu konuda dikkate almanız gerekenler şöyledir:
Yeni doğmuş olan bebeklerin göbek bağları sık sık bakıma ihtiyaç duyar. Anne karnında bulunan steril ve hijyenik amniyon sıvısı, bebeği tüm dış etkenlerden koruyabilirken doğum sonrasında bu durum ortadan kalkmış olur. Herhangi bir koruyucu sıvı ile vücudu korunmuyor olan bebek, bağışıklık sistemi güçlenene kadar pek çok bakteriye maruz kalır.
Yenidoğanın en fazla bakteri tutan bölgelerinden bir tanesi de göbek bağıdır. Havaya karışmış olan toz taneleri, kıl ve tüyler, mikroskobik boyutlara sahip tükürük damlaları, doğal yaşam alanı hava olan bakteriler ve daha başka pek çok madde göbek bağına yapışır. Kuru hava temas ettikçe ideal nemini kaybeden, yüzeyinde kirlenme oluşan ve hastalık riskini artıran kirli göbek bağları, ılık su ile temizlenmelidir.
Suyun ılık olması önem taşır çünkü soğuk ya da sıcak su bebeğin cildine zarar verebileceği gibi, kalıcı cilt lekelerinin ortaya çıkmasına yol açabilir. Yenidoğan göbek bağı bakımı, her gün olmasa bile 2 günde 1 kez mutlaka tekrarlanmalıdır. Göbek bağını sıkmamak, çekiştirmemek, fazla ovalamamak ve göbek bölgesiyle arasındaki bağlantı noktasına fazla temas etmemek gerekir.
Yenidoğan durumundaki bebeklerin cildi, oksijen ve azot maddelerine hızlı bir şekilde adapte olamayabilir. Bu süreçte cilt yüzeyinde aşırı nemlenme görülmesi mümkündür. Koyu bir jel kıvamında sayılabilen göbek bağı ise en sık nemlenen bölgeler arasındadır. Aşırı nemli bir hale gelen göbek bağında bakterilerin üreme hızı artar. Dış ortam aracılığıyla bebeğin vücuduna ulaşıp, üremek için uygun koşulların meydana gelmesini bekleyen bakteriler bu süreçte çoğalır.
“Göbek bağı nasıl temizlenir?” sorusuna cevap arayan anneler ya da anne adayları, ilk olarak bu bölgenin kuruluğuna dikkat etmelidir. Ara sıra göbek bağını temiz bir havlu ile kurulamak faydalıdır. Havlu yüzeyini sert, tırtıklı ya da çok pürüzlü olması tavsiye edilmez. Çünkü sert ve aşırı kalın havlular, göbek bağını gererek zorlayabilir. Bu bölgenin kuru kalması ve gereğinden fazla nemlenmemesi için alınabilecek daha başka önlemler de mevcuttur.
Bez seçimi yaparken bebeğin bedenine tam uygun ürünleri değil, biraz daha bol ve rahat ürünleri tercih etmeniz gerekir. Göbek bağı düşmemiş haldeki yenidoğanlar için üretilen özel bezlerin tercih edilmesi de bu süreçte önem taşır. Esas olarak, göbek bağının bez içerisinde kalmaması gerekir.
Ne yazık ki pek çok anne, göbek bağının önemsiz bir detay olduğunu ve bakımının gerekmediğini düşünür. Fakat belli bir süre boyunca bebeğin vücuduna bağlı kalması gerekip kendiliğinden düşmesi beklenen bu bağ, ciddi bir bakım ihtiyacına sahiptir. Göbek bağı bakımının ihmal edilmesi durumunda ortaya çıkabilecek başlıca problemlerden bazıları şunlardır:
Göbek bağının ideal rengini bilmeniz, bu dokuda bir anormallik olup olmadığını anlama açısından sizler için yardımcı olur. Bağın rengi, normal şartlarda açık gri ve beyaz tonlarına sahiptir. Düşme süreci devam ederken grileşme artar ve en sonunda renk koyulaşır.
Göbek bağı enfeksiyonu kendi kendine iyileşebileceği gibi tıbbi müdahale de gerektirebilir. Enfeksiyon belirtileri ortaya çıkmışsa ve devam ediyorsa, zaman kaybetmeyip bir uzman hekimden destek alınmalıdır. Göbek bağı kanaması, kötü kokulu akıntılar ya da göbek bağında görülen hızlı renk değişimleri ciddi sonuçlar meydana getirebilir. Göbek bağı enfeksiyonlarının tedavisinde vitamin takviyeleri ve tıbbi dezenfekte uygulamaları ön plana çıkar.
Bebeklerde göbek bağının düşme süresi farklılık gösterebilir. Bazı bebekler daha geç kuruyup düşen, kalın yapılı bir göbek bağına sahip olurken bazı bebeklerin bağları çok çabuk düşebilir. “Yenidoğan bebeklerde göbek bağı ne zaman düşer?” sorusu için ortalama bir cevap vermek gerekirse, en az 2 en fazla 4 haftalık bir süreçten bahsetmek mümkündür. Fakat pek çok bebeğin, birinci ay tamamlanmadan göbek bağını düşürdüğü görülebilir.
Bağın düşeceği zamana kadar göbek bağı bakımı ihmal edilmemeli ve bu bölgede rastlanan çeşitli olumsuzluklar hakkında derhal uzman hekimden yardım istenmelidir. Bağın düşme sürecinde yaşanacak olan renk değişimi ise tamamen normaldir. Fakat göbek bağının çok hızlı renk değiştirmesi, iltihaplanma belirtileri arasındadır. Süreç içerisinde yavaş yavaş rengi koyulaşan ve en sonunda siyahımsı bir renk alarak kuruyan bağ, hiçbir müdahaleye gerek kalmadan düşer. Yani göbek bağının rengi koyulaşmaya başladığı zaman bu bağı çekiştirmek, koparmaya çalışmak ya da herhangi bir alet yardımıyla kesmek tamamen yanlıştır.