Bebek banyosunda dikkat edilmesi gereken tüm hususlar birçok kişi tarafından oldukça merak edilmektedir. Anne karnından yeni ayrılmış olan bir bebeğin, dış dünyaya adapte olması konusunda oldukça dikkat edilmesi gereken konuların başında gelen bebek banyosu, doğru yaptırılmadığı takdirde ciddi sıkıntılara sebep olabilmektedir. Bu neden ile özellikle bebeğin daha küçük olduğu aylarda, bebek banyosu için doğru ortamın oluşturulması ve bebeğin yıkanması için doğru araçların tercih edilmesi gerekmektedir.
Bebeğin ilk banyosunun ne zaman yaptırılacağı aileler tarafından araştırılmaktadır. Yakın bir geçmişe kadar bebeğin doğar doğmaz yıkanması gerektiği savunuluyordu. Ancak Dünya Sağlık Örgütü, konu ile ilgili yapılan son araştırılmadan sonra bu düşüncenin değişmesi gerektiğini gösteren verilere ulaştı.
Dünya Sağlık Örgütü bebeğin dünyaya geldiği ilk 24 saat içerisinde annesinden ayrılmaması gerektiğini savunarak, bebeğin yıkanmasının bu süre içerisinde ertelenmesi gerektiğini belirtmektedir. Çeşitli sebeplerden ötürü 24 saat yıkanmaması mümkün olmayan bebeklerde ise bu sürenin asgari olarak 6 saate indirilmesi doğru bulunmaktadır.
Bebeğin neden doğduğu gibi yıkanmaması gerektiği merak edilmektedir. Dünya Sağlık Örgütü bu durumu temel olarak anne-bebek temasına bağlıyor olsa da tıbbi olarak bu durumun farklı nedenleri de bulunmaktadır. Bu nedenler şu şekilde sıralanabilir:
Bebeğin anne karnında geçirdiği ilk 3 aylık süreç içerisinde, bebeğin cildini bir krem gibi kaplayan verniks bebeğin doğumunda da varlığını korumaktadır. Verniks bebeğin cildini ve bağışıklığını koruyan proteinleri içermektedir. Bu sebep ile bu yapının uzun süre muhafaza edilmesi ve bebeğin hemen yıkanmaması oldukça önemlidir.
Anne karnından yeni ayrılan bebek, dünyaya geldiği ilk saatlerde oldukça streslidir. Henüz dış dünyaya adapte olamayan bebeğin, hemen yıkanması bebeğin oldukça ağlamasına sebep olabilir. Bebeğin ağlaması zaten stresli olan yapısını daha fazla strese sürükler. Bu durum da bebeğin kan şekerinin düşmesine neden olur.
Anne karnında oldukça sıcak bir ortam içerisinde yaşamını sürdüren bebek, dış dünyaya adapte olmaya çalıştığı süre içerisinde vücudunun ihtiyaç duyduğu ısıya tekrar kavuşabilmek için oldukça enerji sarf etmek zorundadır. Bebek böyle bir çaba içinde iken doğar doğmaz yıkanması, hipotermi geçirmesine sebep olabilir.
Göbek bağları düşmeyen bebeklerin yıkanma zamanı birçok kişinin aklını karıştıran bir konudur. Farklı yörelerde yer alan vatandaşların her biri, bu konu ile ilgili farklı bir görüşü savunmaktadır. Aile büyükleri genel olarak bebeğin göbek bağı düşmemiş olmasına rağmen yıkanabileceğini, hatta bu eylemin bebeğin göbek bağının düşmesini hızlandıracağını dile getirmektedir. Ancak durum bu şekilde değildir.
Konu ile ilgili yapılan araştırmalara göre göbek bağı düşmeyen bebeklerin doğrudan su ile yıkanması, göbek bağının enfeksiyon kapmasına ve bunun ile beraber başka komplikasyonların gelişmesine sebep olabilmektedir. Bu neden ile araştırmalara göre yeni doğmuş ve göbek bağı henüz düşmemiş olan bebeklerin sünger yardımı ile yıkanması gerekmektedir. Bebeklerin sünger ile yıkanması durumunda izlenmesi gereken adımlar şu şekildedir:
Bebeğin göbek bağı düştükten sonra nasıl yıkanacağı oldukça merak edilmektedir. Bu noktada önemli olan ilk nokta bebek banyo rutini oluşturmaktır. Bebekler her konuda rutini seven varlıklardır. Bu nedenle banyo öncesinde oluşturulacak olan bir rutin, bebeğin banyo yapacağını anlamasını ve böylelikle de bu duruma çok daha çabuk alışmasını sağlar.
Göbek bağı düşen bebeği yıkarken izlenmesi gereken adımlar, bebeğin göbek bağı düşmeden önce ki bebek yıkama adımları aynı şekilde izlenmelidir. İki durum arasında ki tek fark, göbek bağı düşmüş olduğu için o bölgenin enfeksiyon kapma olasılığı ortadan kalktığı için çok daha rahat bir yıkanma süreci geçirilmektedir.
Bebek şampuanı seçerken dikkat edilmesi gereken hususlar oldukça önemlidir. Bebek cildi, yetişkin cildine göre epey hassastır. Bu neden ile bebeği yıkarken tercih edilecek şampuanın uygun bir içeriğe sahip olması gerekir.
Bebek şampuanı seçerken birden fazla seçenek bulunmaktadır. Bebeklere özel şampuan üreten bazı firmalar, bebek şampuanı adı altında temiz içeriğe sahip olmayan ürünler üretebilmektedir. Bu neden ile bebek şampuanı seçimi yaparken, ürün içeriklerine hâkim olmak gerekir.
Bebekleri yıkarken tercih ederken şampuanlar arasında yer alan köpük şampuan seçeneği, diğer şampuan seçeneklerine göre çok daha avantajlı olabilmektedir. Köpük şampuanlar, sıvı şampuanlar gibi soğuk bir yapıya sahip olmadıkları için bebeklerin banyo esnasında tedirgin olmasını engellerler. Bebekler bu sayede banyoya çok daha hızlı bir şekilde adapte olabilmektedirler.
Bebek bakımı için özellikle son yıllarda ön plana çıkan ürünlerden biri olan bebek organik şampuan seçenekleri, oldukça fazla tercih edilmektedir. Bebek cildinin hassasiyetine uygun yağ içerikleri ile üretilmiş olan organik şampuanlar, bebek cildinin pH seviyesini korumaktadır. Bu sayede bebekler herhangi bir cilt problemi yaşamazlar.
Banyo yapmaktan hoşlanmayan bebeklere nasıl yaklaşılacağı oldukça araştırılmaktadır. Bu konuda dikkat edilmesi gereken en temel nokta, herhangi bir hareketi ile banyo yapmaktan hoşlanmadığını belirten bebeklerin tepkilerinin ciddiye alınmasıdır. Hızlı bir şekilde banyo işlemini sonlandırmak adına bebeklerin banyo korkusunun dikkate alınmaması, uzun vadede ciddi psikolojik sorunlara sebep olabilmektedir. Bu neden ile belki bir çığlık ya da ağlama hareketi sergileyen bebeklerin önce sakinleştirilmesi gerekmektedir. Bebekleri sakinleştirmenin en kolay yolu ise vücut hareketleridir.
Ağlayan bebeklerin karnının üstüne annenin ya da babanın elini koyması ve bebeğin hoşlandığı herhangi bir şarkı ya da oyunun tekrar edilmesi, bebeğin kısa sürede sakinleşmesini sağlar. Ayrıca yaşı biraz daha büyük bebeklerin banyo küvetine çeşitli banyo oyuncakları konması da çocukların banyo yapmayı sevmesini sağlamaya yardımcı olmaktadır.