0 – 3 yaş arası, zihinsel ve bedensel gelişim için en verimli dönemdir. Böylesine kritik bir süreci en iyi şekilde değerlendirmek ise eğitici oyunlar, sağlıklı beslenme ve kaliteli uykudan geçiyor. Uyku; hem yenidoğan bebekler hem de çocukların hayatında çok önemli bir rol oynuyor. Çünkü yapılan araştırmalar, uyku esnasında büyüme hormonunun arttığını, sinir sisteminde yeni yolların oluştuğunu ve protein sentezinin hızlandığını gösteriyor. Ayrıca tıpkı yetişkinlerde olduğu gibi bebeklerde de vücudu dinlendirip zihni rahatlatıyor. Böylece bebekler öğrenmeye ve gelişmeye daha istekli oluyor.
Fakat bebeklerde uyku düzeni oturmak her zaman kolay olmayabiliyor. Bazı bebekler uykusu olsa dahi uykuya direnebiliyor ya da yapılan çeşitli hatalar sebebiyle uykuya dalmakta güçlük çekebiliyor. Biz de buradan yola çıkarak hazırladığımız makalede; bebeklerde ve çocuklarda uyku düzeni ile ilgili en sık yapılan 5 hatayı sizler için sıraladık, keyifli okumalar!
Uyku düzeni ile ilgili yapılan hatalara geçmeden önce, yaşlara göre uyku düzeni hakkında biraz bilgi verelim. Bebeklerin neredeyse %70’i, 3. ayını doldurduktan sonra düzenli uykuya geçmeye başlarken, bu rakam 9. aydan sonra %90’ı buluyor. 6. ayın sonunda ise çoğu bebekte yetişkin tipi uyku düzeni gelişmeye başlıyor. Fakat yine de yetişkinlerden farklı olarak gündüz uykusuna ihtiyaçları devam ediyor. Eğer 6. ay dolmasına rağmen hala uyku düzeni ile ilgili problemler yaşanıyorsa, bebeğin kendi kendine uyuma becerisi geliştirmediği akıllara gelebilir. Buna ek olarak memede uyumaya, uyurken sallanmaya alıştırılan veya gündüz uykusu kısa olan bebeklerde uyku problemlerine daha sık rastlanıyor. Bu sebeple anne babaların bebeğe kendi kendine uyumayı öğretmesi öneriliyor. Bebeğin uyuması için erken dönemlerde sallama gibi eylemlere alıştırılması ise kesinlikle tavsiye edilmiyor.
Bazen de ebeveynlerin istemeden yaptığı hatalar, uyku düzeni oluşturmayı zorlaştırabiliyor. İşte o hatalardan bazıları…
Nasıl ki biz yetişkinler uyumadan önce ışığı kapatıyor, kendimizi sesten izole etmek istiyorsak bebekler için de herhangi bir uyarıcının olmadığı uyku ortamı hazırlamak gerekiyor. Örneğin oda sıcaklığının bebek için uygun olup olmadığı kontrol edilebilir, gürültüden uzak ve loş bir ortam hazırlanabilir. Bununla birlikte sade bir oda tasarımının, bebeğin ilgisini çekmeyip uykuya geçişini kolaylaştıracağı, yatağının ve nevresim takımının pamuklu kumaşlardan üretilmiş olmasının ise terleme sebepli uyku bölünmelerinin önüne geçeceği unutulmamalıdır.
Bebekler için uykuya geçişi kolaylaştırmanın en önemli adımı kesinlikle uyku rutini oluşturmaktan geçiyor. Uyku rutini; her gün aynı saatlerde, aynı sırayla uygulanan ve bebeği uykuya hazırlayan bir takım eylemlerdir. Örneğin; her akşam aynı saatte banyo yaptırmak, ardından doğal yağlar ile masaj yaparak bebeği rahatlatmak, besleyip altını temizlemek ve pijamalarını giydirmek gibi çoğu annenin uyguladığı bir rutin oluşturabilirsiniz. Bir müddet sonra bebek, banyodan sonra uyku vaktinin yaklaştığını ve uyuması gerektiğini öğrenecektir. Burada annelerin dikkat etmeleri gereken en önemli nokta sabırlı olmak ve rutine sadık kalmaktır. Böylece bir süre sonra bebeğin daha rahat uykuya geçtiği gözlemlenecektir.
Yetişkinlerde olduğu gibi bebeklerin de tutarlı bir uyku programı olmalı ve bu programa riayet edilmelidir. Böylece bir süre sonra bebeklerin biyolojik saati oluşur ve belirlenen uyku saati geldiğinde bebeği uyutmak çok daha kolay hâle gelir. Fakat yenidoğan bebeklerin aynı saatlerde uyumasını beklemek anlamsız olur. Çünkü yenidoğanlar günlerinin neredeyse 18 saatini uyuyarak geçirir ve uyku sırasında beslenmek sık sık için uyanır. Aynı zamanda dünyaya adapte olma süreçleri, ilk günlerde görülen yoğun gaz sancıları vb. etkenler, bu çabanızın sonuçsuz kalmasına neden olur. Bu nedenle bebeklerin ilk ayından sonra uyku saati belirlemek daha verimli olacaktır.
Bebeğinizi uyutmaya çalışmadan önce fiziksel olarak rahatlamasını sağlamak da uykuya geçişi kolaylaştıracak önemli bir adımdır. Örneğin bebeğinizi uyutmaya çalışmadan en az yarım saat önce beslenme işlemini tamamlamalısınız. Beslenmenin hemen ardından gazını çıkartarak karın ağrısını hafifletebilirsiniz. Burnu tıkalıysa aspiratör kullanabilir, kakasını yapmadıysa karnını hafifçe ovarak kakasını yapmasına yardımcı olabilirsiniz. Bezini mutlaka kontrol etmeli, ıslak ise hemen değiştirmelisiniz. Zira hiçbir bebek altı ıslakken huzurlu olmaz.
Tüm bu adımları yaparken bebeğin uyku belirtilerini de gözden kaçırmamalısınız. Neredeyse her bebek uykusu geldiğinde bunu bir takım işaretlerle belli eder. Kimi gözünü kaşır, esner kimisi ise iyice huzursuzlanır. Bebeğinizi iyice tanıdıktan sonra siz de onun uyku belirtilerini fark edeceksinizdir. Eğer uykusu geldiği halde uyuyamazsa, stres hormonuna bağlı olarak iyice huzursuzlanıp hepten uykusu kaçabilir, aman dikkat!
Bebekler doğduğu ilk günden beri anne ve babasından ilgi bekler. Çünkü daha önce hiç görmediği bu dünyada bildiği ve güvendiği tek şey sizsiniz! Anne ve babası ile vakit geçirmeyen çocukların, ailesinin kendisiyle ilgilenmesini istediği ve bunun için de uykuya direndiği biliniyor. Bu yüzden uykusuzluktan muzdarip olan ebeveynlerin, çocuğu ile yeteri kadar vakit geçirip geçirmediğini gözden geçirmesi gerekiyor.
Bebeğin uyku düzeninin olmaması, aslında anne ve babanın da uyku düzeninin bozulması anlamına geliyor. Bu durum başta sorun olmasa da bir süre sonra ebeveynler için oldukça güç bir durum haline gelebiliyor. Öyle ki uykusuzluk, eşler arasında tartışmaya dahi neden olabiliyor. Öncelikle şunu belirtmeliyiz; bebeğiniz kaç aylık olursa olsun, siz istikrarlı davranırsanız uyku düzeni mutlaka oturacaktır. Düzenin hemen oturmasını istemek, çoğu zaman karşılıksız bir beklentidir. Çocuğunuza ve kendinize zaman tanıyın ve rutine mutlaka sadık kalın!