Doğum, annelik duygusunu tatmak isteyen çoğu kadının hayatında yaşayabileceği en eşsiz ve mucizevi andır. 40 haftalık gebelik serüveninin bir ödülü olan bu eylem, belki de hayatınız boyunca unutamayacağınız en büyüleyici an olarak hafızanıza kazınacak…
Fakat doğum zamanı yaklaştıkça, hemen hemen her kadın ufak da olsa endişelenmeye başlar. Bebeğin sağlığı, doğumun nasıl olacağı veya ne kadar süreceği ile ilgili düşünceler aklımızda dolaşır durur. Özellikle ilk doğum söz konusuysa, bilinmezliğin verdiği tedirginlik biraz daha fazla olabilir. Bazen çevreden duyulan abartılı doğum hikâyeleri de endişemizin artmasına yol açabilir.
Peki, bu süreci daha sakin ve stressiz geçirebilmek için doğum öncesi ve doğum esnasında neler yapabiliriz? İşte birkaç tüyo…
Hamilelik veya doğumla ile ilgili şimdiye kadar araştırma yapmamış olabilirsiniz. Ancak şu an hamilesiniz ve sizi nelerin beklediğini bilmiyorsunuz… Unutmayın, insanlar bilmediği şeylerden korkar. Bu nedenle gebelik ve doğumla ilgili kendinizi ne kadar eğitirseniz, endişeleriniz de bir o kadar hafifler. Çünkü karşılaşacağınız durumlara karşı önceden bilinçlenmiş olursunuz.
Gebeliğiniz boyunca kitaplar alarak, belgeseller izleyerek veya doğuma hazırlık kurslarına yazılarak o mucizevi güne hazırlanabilirsiniz. Ama en önemlisi de gebelik takibinizi yapan doktor ile endişelerinizi paylaşmalı ve merak ettiğiniz soruların yanıtını en doğru kaynaktan almalısınız.
Hamileliğinizin ilk aylarında nasılsa doğuma daha çok var diyerek, doğum yöntemleri ile ilgili araştırma yapmamış olabilirsiniz. Ama artık nihai kararı verme zamanı geldi… Bu aşamada, doktorunuzla birlikte doğum şekilleri hakkında aklınıza takılan tüm detayları konuşup, sizin için en uygun olan yöntemi belirlemelisiniz. Böylece kendinizi hem fiziksel hem de psikolojik olarak doğuma daha kolay hazırlayabilir, neler yaşayabileceğiniz konusunda ayrıntılı bilgi sahibi olabilirsiniz.
Ancak unutmamalısınız ki, karar verdiğiniz doğum şekli ne olursa olsun, son dakikada yaşanan tıbbi zorunluluklar nedeniyle değişiklikler olabilir. Örneğin, doğum öncesi kontrol aşamasında doktorunuzla birlikte normal doğum konusunda karar kılmışken, doğum esnasında karşılaşılan çeşitli problemler, sezaryen ameliyatını sizin için daha güvenli hale getirebilir ve sezaryene dönüş yapılabilir.
Hangi hastanede doğum yapacağınıza birkaç ay öncesinden karar vermeniz, hatta o hastanedeki odaları ziyaret etmeniz, sizi rahatlatır ve büyük gün geldiğinde hastanede yabancılık çekmemenizi sağlar. Bildiğiniz bir ortamda bulunmak, kendinizi daha huzurlu ve güvende hissetmenize yardımcı olacaktır.
Doğumda hastane seçimi de göz ardı edilmemesi gereken konulardan biri… Hastanenin evinize yakın olması, 7/24 nöbetçi doktorların bulunması veya her duruma hazırlıklı bir alt yapısının olması, doğum yapacağınız hastanede olması gereken özelliklerden yalnızca birkaçı…
Pek çok araştırma gösteriyor ki, doğuma spor yaparak hazırlanan kadınların doğum süreçleri çok daha kolay ve kısa geçiyor. Siz de yürüyüş veya yüzme gibi kendinizi fazla yormayacağınız ama vücudunuzdaki tüm kasları çalıştırabileceğiniz egzersizler ile doğum sürecine hazırlanabilirsiniz. Egzersiz sayesinde hem vücudunuzu doğuma hazırlamış, hem de zihninizdeki endişelerin biraz dağılması için fırsat yaratmış olursunuz.
Doğumun sakin, stressiz ve hızlı ilerlemesini istiyorsanız mutlaka nefes tekniği ile ilgili bilgilenmeye çalışmalısınız. Çünkü doğru ve uzun nefesler almanız, doğum esnasında bebeğinize bol bol oksijen gitmesini sağlayacağı gibi sizin de doğum sancısı ataklarını daha hafif geçirmenize yardımcı olur.
Kegel egzersizleri, doğum sırasında belki de en fazla yükü taşıyacak olan pelvis taban kaslarının güçlendirilmesine ve doğal olarak doğumun daha kolay geçmesine yardımcı olan egzersizlerdir. Aynı zamanda doğumdan sonra idrar tutamama probleminin önüne geçmek ve vajinanızın toparlanma sürecini hızlandırmak için de kegel egzersizlerinden faydalanabilirsiniz.
Doğum zamanının yaklaşmasıyla birlikte bebeğinizin doğum pozisyonu alması, ritmik kasılmalar veya doğumdan önceki birkaç gün bedeninizin fazladan enerji depolaması… Tüm bunlar, aslında vücudumuzun doğum yapabilmek için mükemmel bir mekanizmaya sahip olduğunu göstermektedir. Dolayısıyla büyük gün geldiğinde bedeninize güvenin ve o büyülü anın tadını çıkarın!