Yenidoğan Bebeklerde En Çok Karşılaşılan 5 Durum

Yenidoğan Bebeklerde En Çok Karşılaşılan 5 Durum

Bebekler doğumdan sonra dünyaya adapte olmaya çalışırken, hem bağışıklık sistemlerinin yeteri kadar gelişmemiş olması hem de çok hassas bir cilt yapısına sahip olmaları, onları çeşitli sorunlara daha açık hale getiriyor. İşte onlardan bazıları…

  1. Sarılık

Yenidoğan sarılığı; dünyaya gelen bebeklerin neredeyse üçte ikisinde görülen, çoğu zaman kendiliğinden geçen ancak nadir durumlarda ciddi sorunlara yol açabilen bir hastalıktır. Kandaki bilirubin adlı maddenin yükselmesiyle ortaya çıkan sarılık, genellikle bebeğin cilt ve göz renginde meydana gelen sararma ile kendini belli ediyor. Hastalığın şiddeti arttıkça gövde, kol, bacak ve el içinde de renk değişimi görülebiliyor.

Yenidoğan sarılığı, patolojik ve fizyolojik sarılık olmak üzere iki grupta inceleniyor. Fizyolojik sarılık genellikle doğumdan sonraki 2 – 3 gün içinde başlıyor ve bir hafta içinde kendiliğinden geçiyor. Fizyolojik sarılığı olan bebeklerin bol bol anne sütü ile beslenmesi öneriliyor. Patolojik sarılık ise doğumdan hemen sonra ortaya çıkıyor ve daha ciddiye alınması gereken bir konuyu oluşturuyor. Gerekli görülen bebeklere fototerapi gibi tedaviler uygulanıyor ve sürecin mutlaka her iki sarılık türünde de doktor gözetiminde ilerlemesi gerekiyor.

  1. Kolik

Yenidoğan bebeklerin yaklaşık %20’si, herhangi bir sağlık problemi olmamasına karşı şiddetli ağlama krizlerine girebilirler. Genellikle 2. veya 3. hafta başlayan bu şiddetli ağlama, uzun ve yüksek seslidir.  Ağlama sırasında bebek bacaklarını karnına doğru çekebilir, suratında acı bir ifade olabilir. Cildi kızarır ve ellerini yumruk yapar. Eğer böyle bir durumla karşılaşırsanız, bebeğinizin kolik olma ihtimali yüksektir. Koliğin sebebi hala aydınlatılabilmiş değil ancak uzmanlar, bebeğin yoğun gaz problemi nedeniyle uzun süreli ağlama krizlerine girdiğini düşünüyor. Bebeğin kolik olup olmadığını anlamak için ağlama nöbetlerinin haftada en az 3 gün tutması ve o süreçte 2 – 3 saat sakinleşmeden ağlayıp ağlamadığına bakmak gerekiyor. Kolik bebeklerde ağlama krizi genelde bebeğin kakasını yapması veya gaz çıkarması ile sona eriyor ancak kısa bir süre sonra tekrar başlayabiliyor. Böylesi bir durumda ebeveynler elbette endişeye kapılıyor ve acı çeken bebeğini rahatlatmanın yolunu arıyor. Uzmanlar, bebeğe ılık bir banyo yaptırılmasının ve ardından karnına hafif masaj yapılmasının bebeği rahatlatacağını düşünüyor. Emzirmek veya arabayla dolaştırmak da bebeğin sakinleşmesine yardımcı olabiliyor.

Yenidoğan Bebeklerde En Çok Karşılaşılan 5 Durum

  1. Pamukçuk

Yenidoğan bebeklerin bağışıklığı düşük ve dirençleri zayıf olduğu için pek çok hastalığa yakalanmaları kolay oluyor, bunlardan biri de pamukçuk… Genellikle dil üstü, damak veya yanak içinde beyaz lezyonlar şeklinde oluşan pamukçuk, bir tür mantar enfeksiyonudur. Doğum sırasında anneden bebeğe geçen candida albicans isimli mantar paraziti, bebekte pamukçuğu tetikleyen önemli bir sebeptir. Bununla birlikte annenin veya bebeğin kullandığı antibiyotik, emzirme sırasında meme ucunun yeteri kadar hijyenik olmaması, vitamin/mineral eksiklikleri, gıda alerjileri ve yeteri kadar dezenfekte edilmeyen emzik veya biberon da pamukçuk enfeksiyonuna neden olabilmektedir

Pamukçuk şüphesinde, enfeksiyonun tedavisi için mutlaka doktora başvurmak gerekir. Teşhis konduğunda anne ve bebek birlikte tedavi edilir. Böylece karşılıklı enfeksiyon kapma ihtimali yok edilir. Bu süreçte bebeğin ağız içindeki lezyonlar kesinlikle kazınmaya çalışılmamalıdır. Aksi halde bu durum hem enfeksiyonun yayılmasına hem de bebeğin canının acımasına neden olabilir.

Pamukçuk tedavisinde genellikle annenin göğüs ucu için krem, bebeğin ağzı için de damla verilir. Eğer tedavi gecikirse, bebekte beslenme problemleri ve daha birçok sorun görülebilir.

  1. Kilo Kaybı

Yenidoğanlar, yaşamlarının ilk günlerinde doğum ağırlıklarının yaklaşık %10’unu kaybedebilir. Mesela; 4 kilo doğan bir bebek, doğumdan sonraki 1 hafta 400 gram verebilir. Bunun sebebi şiş ve ödemli doğmalarıdır. Bununla birlikte, doğumdan sonra idrar ve sık sık kaka yaparak fazla sıvılarını boşaltırlar ve bu da tartıya yansır. Fakat ilk hafta geçtikten sonra kilo kaybetmemeleri beklenir. Çoğu bebek, 2. hafta doğum kilosuna yeniden ulaşmış olur ve her geçen kilo almaya devam eder.

Bu durumun beklenen bir şey olduğu bilmeyen anneler ise hemen mama takviyesine başlayabiliyor. Ancak bebeğin doktor önerisi olmadan kesinlikle mamaya başlamaması gerekiyor.

Yenidoğan Bebeklerde En Çok Karşılaşılan 5 Durum

  1. Konak

Seboreik dermatit olarak da bilinen konak, yenidoğan döneminde çok sık rastlanan ancak bebek için herhangi bir zararı olmayan saç derisinin pullanmasıdır. Bebeğin kafasında kabuğumsu, hafif kalın, yağlı veya pul pul görünen parçalar ile kendini belli eder. Bazı bebeklerin kulaklarında, göbeğinde veya göz kapaklarında da oluşabilir. Yeni anneler konak ile karşılaştığında tedirgin olsalar da bu ufak kepeklerin bebek için hiçbir zararı bulunmamaktadır.

Konak bulaşıcı, ağrılı veya kaşıntılı bir deri rahatsızlığı değildir. Nedeni tam olarak bilinmese de uzmanlar, anneden bebeğe geçen hormonların etkili olabileceğini düşünüyor. Aynı şekilde, herhangi bir maddeye geliştiren alerjik reaksiyon olabileceğine dair görüşler de bulunuyor.

Bebeğin saç derisinde oluşan bu beyaz veya sarımsı tabaka, genellikle 1 ay içinde kendiliğinden geçer. Nadir durumlarda iki, üç ay daha uzayabilir. Herhangi bir tedavi gerektirmese de bebeğinizin doktoruna danışmanız ve önerdiği şampuanı kullanmanız, konağın daha hızlı geçmesine yardımcı olacaktır. Banyo sırasında bebek fırçasıyla çok bastırmadan, narin bir şekilde saçlarını taramanız veya birkaç damla %100 doğal zeytinyağı kullanmanız da ölü deri parçalarının gevşemesini sağlayacaktır.

Yenidoğan Bebek Bakımında Doğru Bilinen Yanlışlar!