Yenidoğan Sarılığı Ne Gibi Riskler Barındırıyor?
Dokuz ay heyecanla beklediğiniz bebeğinize nihayet kavuşup onu kollarınıza aldınız. Kavuşalı henüz bir gün olmuşken ve henüz onu kucağınıza almaya, koklamaya doyamamışken bir de baktınız ki bebeğinizin gözleri ve yüzü sararmış ve sarılık giderek tüm vücuda yayılıyor. Ne çok korktunuz değil mi?
Aslında yeni doğan bebeklerin çok büyük bir kısmında görülen bir durum yeni doğan sarılığı. Normal doğan bebeklerde görülen sarılık oranı % 50 iken bu oran erken doğan bebeklerde % 85 ‘e kadar yükseliyor.
Fizyolojik sarılık olarak adlandırılan; anneden ayrılan bebeğin kırmızı kan hücrelerinin daha hızlı üretilmesi sonucu kanda bilirubin denilen ve cilde sarı rengini veren maddenin birikmesi sonucu oluşan bir durum bu. 2 haftalık bir süre içerisinde de iyileşiyor.
Yeni doğan bebekte sarılığın belirtilerinden söz edecek olursak da cildin ve gözlerin sararması en önemli göstergesi. Eğer sarılık olup olmadığını kontrol etmek isterseniz gün ışığında bebeğinizin alnına veya burnuna hafifçe bastırın. Bastığınız yerde cilt sarı görünüyorsa bebeğinizde sarılık vardır eğer bastığınız yerde cilt rengi sarı değil de normal tonundan biraz açık görünüyorsa ki olması gereken budur o zaman sorun yok demektir. Ayrıca yeni doğan bebeklerin sürekli uyuması ve emme refleksinin azalması durumunda da bebeğin sarılık olma ihtimalinden söz etmek mümkün.
Yenidoğan Sarılık Türleri
Uzmanların yaptığı açıklamalara göre 2 tür sarılık hastalığı mevcut. Kronik sarılık ve Fizyolojik sarılık. Yukarıda da söz ettiğimiz gibi fizyolojik sarılığın en önemli nedenlerinden biri kandaki bilirubin miktarının yüksekliği. Kandaki bilirubin maddesinin seviyesinin doktorlar tarafından takip edilmesi ve hastalık süresinin 3 haftayı geçmesi durumunda başka nedenlerden kaynaklanma ihtimalinin araştırılması gerekir.
Patolojik sarılık ise oldukça büyük bir sorun. İç kanama, karaciğer bozukluğu, anne ve bebek kanı arasındaki uyumsuzluk, viral veya bakteriyel enfeksiyonlar, bebeğin kanındaki bir enfeksiyon, bir enzim eksikliği gibi nedenlerden kaynaklanabilir.
Disleksi Nedir, Nasıl Anlaşılır?
Sarılık Belirtileri
Yeni doğan sarılığı açısından riskli bebekleri; 37. Haftanın altında erken doğan bebekler, emme sorunu olan ve iyi beslenemeyen bebekler, anneyle kan uyuşmazlığı olan bebekler, doğum esnasında kafa derisi altında kanama meydana gelenler, ilk 24 saat içerisinde sarılığı teşhis edilenler, diyabetli veya tiroit sorunu olan annelerin bebekleri, sarılığı 2 haftadan uzun sürenler, genetik yatkınlığı olan bebekler olarak gruplandırmak mümkündür.
Biraz da tedavi yöntemlerinden söz etmek de yarar var. Öncelikle tedavinin gerekli olup olmadığına karar vermek gerekiyor. Bunun için de 3 parametreden yararlanıyor uzmanlar. Bebeğin ağırlığı, kaç günlük olduğu ve kandaki bilirubin düzeyi.
Fototerapi Yöntemi Nedir?
Bilirubin seviyesinin yüksek olması durumunda bebeğe “Fototerapi” olarak adlandırılan bir tedavi yöntemi uygulanıyor. Bebeğe hiçbir zararı olmayan bu tedavi yönteminde; gözleri kapatılan bebek özel dalga boyunda ışık yayan lambalar altında bırakılarak, uygulanan ışın tedavisi ile bilirubinin kanda çözülerek idrar yoluyla dışarı atılmasını sağlanıyor.
Anne sütü yine bebeklerin hastalığın üstesinden gelmesinde en büyük yardımcıları. Bebeğin günde 8-12 kez emzirilmesi gerekli. Daha ciddi vakalarda, kan değişimi gibi yöntemler kullanılabilir.
Halk arasında yeni doğan sarılığına ilişkin olarak kullanılan ve bilimsel değeri olmayan bazı uygulamalar vardır. Bebeğin doktor tarafından takibini geciktirdiği için bebeğe yayar yerine zarar getirir. Bu tür yöntemlere rağbet etmemek ve bebeğimizin sağlığını bu tür hurafelerle risk etmemek en doğru davranış biçimidir.
Anne sütünü kesmek, bu yapılması en yanlış belki de en çok zarar veren davranış biçimidir. Bebeğin üstüne sarı bez örtmek, herhangi bir zararı olmasa da faydası yoktur. Şekerli su vermek, ışığın altına yatırmak bunların en bilinenleri arasındadır. Tüm annelerin birbirinden farklı tedavi deneyimleri olsa da kesinlikle bunlara güvenmemeli ve mutlaka doktor tavsiyelerine uymalısınız.